«
ge2d19ab284c78b8a206a44908a3ea17bfec7c06195ed01565184209186e29e53689527507bd82b34adb033539a6ffd6f6bd6245084c228c56cbaba450e13590c_1280

Mobil uygulama geliştirme, günümüzde hızla büyüyen bir sektör haline gelmiştir. Bu makalede, mobil uygulama geliştirmenin temel konuları ve ilk adımları ele alınacaktır. Mobil uygulama geliştirme süreci, platform seçimi, programlama dilleri, UI/UX tasarımı ve veritabanı yönetimi gibi birçok önemli konuyu içermektedir.

İlk olarak, mobil uygulama geliştirmek için hangi platformun seçilmesi gerektiğine değinmek önemlidir. Android ve iOS gibi popüler platformlar arasında seçim yaparken, avantajları ve dezavantajları dikkate alınmalıdır. Bu platformlar, farklı programlama dilleri ve geliştirme araçları gerektirebilir.

Programlama dilleri de mobil uygulama geliştirmede önemli bir rol oynamaktadır. Java, Android uygulamaları için yaygın olarak kullanılan bir programlama dilidir. Android Studio ise Java tabanlı uygulamaların geliştirilmesi için kullanılan bir IDE’dir. Kotlin ise Java’ya göre daha basit ve anlaşılır bir dil olup, Android uygulama geliştirme sürecini kolaylaştırır. Swift ise iOS uygulamalarının geliştirilmesinde kullanılan bir programlama dilidir.

UI/UX tasarımı da mobil uygulama geliştirme sürecinde büyük bir öneme sahiptir. Kullanıcı arayüzü ve kullanıcı deneyimi tasarımı, kullanıcıların uygulamayı kolay ve keyifli bir şekilde kullanmasını sağlar. Wireframing, tasarımın başlangıç noktasıdır ve uygulamanın temel yapısını gösteren bir çizimdir. Prototip oluşturma ise tasarımın daha detaylı bir şekilde incelenmesini sağlar.

Veritabanı yönetimi de mobil uygulama geliştirme sürecinde dikkate alınması gereken bir konudur. SQLite, mobil uygulamalarda sıkça kullanılan bir veritabanı yönetim sistemidir. Firebase ise mobil uygulama geliştirmede kullanılan bir platformdur ve veritabanı yönetimi ile kullanıcı yönetimini kolaylaştırır. Ayrıca, mobil uygulamalarda bulut depolama hizmetlerinin kullanımı da avantaj sağlar.

Platform Seçimi

Mobil uygulama geliştirmek isteyenler için en önemli adımlardan biri, hangi platformu seçecekleri konusunda karar vermektir. Mobil uygulama geliştirme için genellikle iki ana platform bulunmaktadır: Android ve iOS. Her iki platformun da avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır.

Android: Android, dünya genelinde en yaygın olarak kullanılan mobil işletim sistemidir. Google tarafından desteklenen Android, geniş bir kullanıcı tabanına sahiptir ve uygulama dağıtımı için Google Play Store kullanılır. Android uygulama geliştirmek için Java veya Kotlin gibi programlama dilleri kullanılabilir. Android’in avantajları arasında geniş bir kullanıcı kitlesi, açık kaynak kodlu olması ve çeşitli donanım seçenekleri bulunurken, dezavantajları arasında cihaz fragmentasyonu ve güvenlik zafiyetleri yer alır.

iOS: iOS, Apple’ın mobil işletim sistemi olup, iPhone ve iPad gibi cihazlarda kullanılır. iOS uygulama geliştirmek için Swift veya Objective-C gibi programlama dilleri tercih edilebilir. iOS uygulamaları, App Store üzerinden dağıtılır. iOS’in avantajları arasında yüksek kalitede kullanıcı deneyimi, güvenlik ve cihaz uyumluluğu yer alırken, dezavantajları arasında daha dar bir kullanıcı kitlesi ve Apple’ın sıkı uygulama onay süreci bulunur.

Platform seçimi, hedef kitlenizi, bütçenizi ve uygulamanızın özelliklerini dikkate alarak yapılmalıdır. Eğer geniş bir kullanıcı tabanına ulaşmak istiyorsanız Android tercih edebilirsiniz. Eğer daha yüksek gelir elde etmek ve kullanıcılarınıza yüksek kalitede bir deneyim sunmak istiyorsanız iOS tercih edebilirsiniz. Unutmayın, her iki platformun da benzersiz avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır ve seçiminizi yaparken dikkatli olmanız önemlidir.

Programlama Dilleri

Mobil uygulama geliştirmek için kullanılan yaygın programlama dilleri oldukça çeşitlidir ve her birinin kendine özgü özellikleri ve kullanım alanları bulunmaktadır. İşte mobil uygulama geliştirme sürecinde sıkça kullanılan bazı programlama dilleri:

  • Java: Java, mobil uygulama geliştirmede en yaygın kullanılan dillerden biridir. Hem Android hem de iOS platformlarında kullanılabilir. Java, güvenilir ve esnek bir dil olmasıyla bilinir. Ayrıca, büyük bir topluluğa ve geniş bir kütüphane desteğine sahiptir.
  • Kotlin: Kotlin, son yıllarda popülerlik kazanan bir programlama dili haline gelmiştir. Java’ya göre daha basit ve okunabilir bir sözdizimine sahiptir. Kotlin, Android uygulama geliştirmek için tercih edilen bir dil haline gelmiştir.
  • Swift: Swift, sadece iOS platformunda kullanılan bir programlama dilidir. Apple tarafından geliştirilmiştir ve hızlı, güvenli ve kolay bir şekilde iOS uygulamaları geliştirmek için kullanılır. Swift, modern bir dil olmasıyla dikkat çeker.

Her bir programlama dilinin kendine özgü avantajları ve kullanım alanları bulunmaktadır. Geliştirilecek uygulamanın gereksinimleri ve hedef platforma bağlı olarak en uygun programlama dilinin seçilmesi önemlidir.

Java

Java, mobil uygulama geliştirmede yaygın olarak kullanılan bir programlama dilidir. Hem Android hem de iOS platformlarında kullanılabilen Java, çok çeşitli uygulamaların geliştirilmesine olanak sağlar. Java’nın mobil uygulama geliştirmedeki rolü oldukça önemlidir çünkü platform bağımsız bir dildir. Bu da, aynı kodun farklı platformlarda kullanılabilmesini sağlar ve geliştirme sürecini kolaylaştırır.

Java’nın mobil uygulama geliştirme alanında birçok avantajı vardır. İlk olarak, Java geniş bir topluluğa sahiptir ve bu da geliştiricilere destek ve kaynaklar sağlar. Ayrıca, Java’nın güçlü bir hata ayıklama ve hata yönetimi sistemi vardır, bu da geliştirme sürecini daha kolay hale getirir. Java’nın diğer bir avantajı ise zengin bir kütüphane desteğine sahip olmasıdır. Bu kütüphaneler, geliştiricilerin hazır çözümler kullanmasını sağlar ve uygulamaların daha hızlı ve verimli bir şekilde geliştirilmesine yardımcı olur.

Android Studio

Android Studio, Android uygulamalarını geliştirmek için kullanılan bir entegre geliştirme ortamıdır. Bu yazılım, geliştiricilere Android uygulamalarını tasarlama, kodlama ve test etme imkanı sunar. Android Studio’nun birçok özelliği vardır ve kullanıcı dostu bir arayüzü vardır, bu da geliştirme sürecini kolaylaştırır.

Android Studio’nun bazı özellikleri şunlardır:

  • Kod düzenleme araçları: Android Studio, geliştiricilere hızlı ve verimli bir şekilde kod yazma imkanı sunar. Otomatik tamamlama, hata ayıklama ve kod analiz gibi özellikler sayesinde, geliştiricilerin daha az zaman harcayarak daha kaliteli kod yazmalarını sağlar.
  • Görsel tasarım araçları: Android Studio, geliştiricilere kullanıcı arayüzünü görsel olarak tasarlama imkanı sunar. Sürükle ve bırak özelliği sayesinde, geliştiriciler arayüz öğelerini kolayca yerleştirebilir ve düzenleyebilir.
  • Emülatör: Android Studio, geliştiricilere Android cihazlarını taklit eden bir emülatör sunar. Bu sayede, uygulamanın farklı cihazlarda nasıl görüneceğini test etmek ve hataları tespit etmek kolaylaşır.

Android Studio’nun kullanımı da oldukça kolaydır. Geliştiriciler, projelerini oluşturabilir, kaynak dosyalarını düzenleyebilir, uygulamalarını derleyebilir ve test edebilirler. Ayrıca, Android Studio’nun entegre bir hata ayıklama aracı olduğunu da belirtmek gerekir. Bu araç sayesinde, geliştiriciler uygulamalarındaki hataları kolayca tespit edebilir ve düzeltebilir.

Kotlin

Kotlin programlama dili, mobil uygulama geliştirme sürecinde Java’ya göre birçok avantaja sahiptir. Kotlin, daha modern bir dil olarak kabul edilir ve geliştiricilerin daha hızlı ve verimli bir şekilde mobil uygulamalar oluşturmasına olanak tanır.

Bir avantajı, Kotlin’in daha az kod yazma gereksinimiyle Java’ya kıyasla daha basit ve anlaşılır bir dil olmasıdır. Kotlin, daha az yazılan kodla aynı işlevselliği sağlayabilir, bu da geliştiricilerin daha hızlı bir şekilde uygulama geliştirmelerine yardımcı olur.

Kotlin ayrıca Java ile tam uyumludur, bu da mevcut Java kodlarını Kotlin’e dönüştürmek veya Kotlin ve Java’yı aynı projede bir arada kullanmak için kolaylık sağlar. Bu, geliştiricilere Java’dan Kotlin’e geçişi kolaylaştırırken, mevcut Java kütüphanelerini ve araçlarını kullanmalarına olanak tanır.

Kotlin, güçlü bir tür sistemine sahiptir ve null değerlerin kontrolünü daha iyi yapar. Bu, uygulamalardaki hataların azalmasına ve daha güvenli bir kodlama deneyimi sağlamasına yardımcı olur.

Kotlin ile mobil uygulama geliştirme süreci, Java ile benzerdir. Kotlin, Android Studio gibi popüler bir geliştirme ortamında kullanılabilir ve aynı Android API’lerini kullanarak uygulamalar oluşturabilir. Ayrıca, Kotlin ile geliştirilen uygulamalar, Java ile yazılan uygulamalarla sorunsuz bir şekilde etkileşimde bulunabilir.

Swift

Swift, iOS uygulamalarını geliştirmek için Apple tarafından geliştirilen bir programlama dilidir. Bu dil, kullanıcı dostu bir sözdizimine sahip olması ve güçlü bir performans sunmasıyla öne çıkar. Ayrıca, Objective-C’ye göre daha kolay anlaşılır ve daha az hata yapmaya olanak tanır.

Swift, iOS platformunda geniş bir kullanım alanına sahiptir. Birçok popüler uygulama, Swift dilini kullanarak geliştirilmiştir. Bu dil, iOS uygulamalarının hızlı bir şekilde geliştirilmesini sağlar ve geliştiricilere zengin bir özellik seti sunar.

Swift’in özellikleri arasında şunlar bulunur:

  • Hızlı ve güvenli bir dil olması
  • Modern ve güncel bir sözdizimine sahip olması
  • Yüksek performanslı uygulamaların geliştirilmesine olanak sağlaması
  • Objective-C ile uyumlu çalışabilmesi
  • Geliştiricilere zengin bir kütüphane ve araç seti sunması

iOS uygulama geliştirme sürecinde Swift, geliştiricilere hızlı bir şekilde uygulama prototipleri oluşturma, veritabanı yönetimi, kullanıcı arayüzü tasarımı gibi birçok konuda kolaylık sağlar. Bu nedenle, iOS uygulamaları geliştirmek isteyenler için Swift programlama dili oldukça önemlidir.

UI/UX Tasarımı

Mobil uygulamaların kullanıcı arayüzü (UI) ve kullanıcı deneyimi (UX) tasarımı, bir mobil uygulamanın başarısı için son derece önemlidir. Kullanıcılar, uygulamanın kullanıcı dostu ve çekici bir arayüze sahip olmasını beklerler. Aynı zamanda, uygulamanın kullanıcı deneyimi de kullanıcıların uygulama ile etkileşimini kolaylaştırmalı ve tatmin edici bir deneyim sunmalıdır.

Mobil uygulama tasarımında, kullanıcı arayüzü ve kullanıcı deneyimi tasarımının temel prensiplerine dikkat etmek önemlidir. Kullanıcı arayüzü tasarımı, uygulamanın kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamasını sağlamak için kolay anlaşılır ve erişilebilir olmalıdır. Bu, basit ve net bir tasarım anlayışını gerektirir. Ayrıca, kullanıcı deneyimi tasarımı, kullanıcıların uygulama ile etkileşimini kolaylaştırmak ve kullanıcıların uygulamayı kullanırken keyifli bir deneyim yaşamalarını sağlamak için önemlidir.

UI/UX tasarımı için bazı temel prensipler şunlardır:

  • Kullanıcı odaklılık: Kullanıcıların ihtiyaçları ve beklentileri göz önünde bulundurularak tasarım yapılmalıdır.
  • Basitlik: Kullanıcılar için karmaşık olmayan ve anlaşılır bir arayüz tasarlanmalıdır.
  • Kullanılabilirlik: Uygulamanın kullanımı kolay ve erişilebilir olmalıdır.
  • Görsel çekicilik: Uygulama tasarımı, kullanıcıları cezbedecek şekilde estetik ve çekici olmalıdır.
  • Tutarlılık: Uygulamanın farklı bölümleri arasında tutarlı bir tasarım anlayışı benimsenmelidir.

UI/UX tasarımının doğru bir şekilde yapılması, kullanıcıların uygulama ile etkileşimini artırabilir, kullanıcı memnuniyetini sağlayabilir ve uygulamanın başarısını artırabilir.

Wireframing

Wireframing, mobil uygulama tasarımının başlangıç noktasıdır. Wireframe, bir uygulamanın temel yapısını ve düzenini gösteren basit bir çizim veya taslaktır. Mobil uygulama geliştirme sürecinde, wireframing, tasarımın temel unsurlarını belirlemek ve kullanıcı deneyimini planlamak için önemli bir adımdır.

Wireframing, kullanıcı arayüzünün ana bileşenlerini, sayfa düzenini ve etkileşimleri göstermek için kullanılır. Bu aşamada, tasarım ekibi, uygulamanın genel yapısını belirlemek ve kullanıcıların nasıl etkileşimde bulunacaklarını anlamak için farklı tasarım seçeneklerini keşfeder. Wireframe, temel olarak uygulamanın hangi özellikleri içereceğini ve nasıl çalışacağını gösterir.

Wireframe oluştururken, tasarım ekibi genellikle basit çizim araçları veya wireframing yazılımları kullanır. Bu araçlar, kullanıcı arayüzünün temel bileşenlerini (butonlar, menüler, metin alanları vb.) içeren basit bir çizim yapmayı sağlar. Wireframe, uygulamanın genel düzenini ve sayfa geçişlerini gösteren bir dizi çizimden oluşabilir.

Prototip Oluşturma

Prototip Oluşturma

Mobil uygulama tasarımının prototip aşaması, uygulamanın geliştirme sürecinde büyük bir öneme sahiptir. Bu aşamada, kullanıcıların uygulamayı nasıl deneyimleyeceğini anlamak ve tasarımın işlevselliğini test etmek için kullanılan araçlar bulunmaktadır.

Bir mobil uygulamanın prototipi, kullanıcı arayüzü ve kullanıcı deneyimini simüle eden bir tasarımdır. Bu prototip, uygulamanın işlevselliğini ve kullanılabilirliğini test etmek için kullanıcı geri bildirimleri almak için kullanılır. Prototip oluşturma süreci, tasarımın eksikliklerini ve iyileştirme fırsatlarını belirlemek için önemli bir adımdır.

  • Prototip oluşturma aşamasında kullanılan araçlar, tasarımın farklı yönlerini test etmek ve geliştirmek için kullanılır.
  • Bu araçlar arasında wireframing ve mockup araçları bulunur. Wireframing, tasarımın temel yapısını ve düzenini belirlemek için kullanılırken, mockup araçları, tasarımın daha detaylı bir görüntüsünü sunmak için kullanılır.
  • Ayrıca, interaktif prototipler oluşturmak için kullanılan prototip araçları da bulunmaktadır. Bu araçlar, uygulamanın kullanıcı deneyimini simüle etmek için tıklama, kaydırma ve diğer etkileşimlerin yapılabildiği prototipler oluşturmanıza olanak sağlar.

Prototip oluşturma aşaması, uygulamanın kullanıcılar üzerindeki etkisini değerlendirmek ve tasarımın iyileştirilmesi için önemli bir fırsat sunar. Bu aşama, uygulamanın kullanıcı dostu ve etkili bir şekilde çalışmasını sağlamak için tasarımın geliştirilmesinde kritik bir rol oynar.

Veritabanı Yönetimi

Mobil uygulamaların veritabanı yönetimi, uygulamanın verilerini depolamak, erişmek ve yönetmek için kullanılan önemli bir bileşendir. Mobil uygulamalar, kullanıcıların verilerini saklamak, kullanıcı hesaplarını yönetmek ve uygulama içindeki diğer verileri tutmak için veritabanlarına ihtiyaç duyar.

Mobil uygulamalar için kullanılan veritabanı yönetim sistemleri, çeşitli seçenekler sunar ve uygulama geliştiricilerine farklı özellikler ve avantajlar sunar. Veritabanı yönetim sistemi seçimi, uygulamanın gereksinimlerine ve hedef platformuna bağlı olarak yapılmalıdır.

Bazı yaygın mobil veritabanı yönetim sistemleri arasında SQLite ve Firebase bulunur. SQLite, yerel olarak çalışan ve hafif bir veritabanı yönetim sistemidir. Mobil uygulamalar için sıkça tercih edilen bir seçenektir ve veri tabanı işlemlerini hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirir.

Firebase ise Google tarafından sunulan bir bulut tabanlı platformdur. Firebase, kullanıcı yönetimi, gerçek zamanlı veri senkronizasyonu ve bulut depolama gibi birçok özelliği içerir. Mobil uygulamalar için kullanıcı yönetimi ve veritabanı yönetimi için kapsamlı bir çözüm sunar.

Veritabanı yönetimi seçimi, uygulamanın ihtiyaçlarına ve geliştirme sürecine bağlı olarak yapılmalıdır. Hangi veritabanı yönetim sisteminin kullanılacağına karar vermek için uygulamanın gereksinimleri ve hedeflenen platform dikkate alınmalıdır.

SQLite

Mobil uygulamalarda sıkça kullanılan SQLite veritabanı yönetim sistemi ve kullanımı.

SQLite, mobil uygulama geliştirmenin vazgeçilmez bir parçasıdır. Hafif ve taşınabilir bir veritabanı yönetim sistemi olan SQLite, mobil uygulamalarda sıklıkla tercih edilen bir seçenektir. Hem Android hem de iOS platformlarında kullanılabilen SQLite, kullanıcıların verilerini depolamak ve yönetmek için ideal bir çözümdür.

SQLite’in kullanımı oldukça basittir. Veritabanı oluşturma, tablo ekleme, veri ekleme, güncelleme ve silme gibi temel işlemler kolaylıkla gerçekleştirilebilir. SQL sorguları kullanarak veritabanı işlemleri yapmak mümkündür. Ayrıca, SQLite’in performansı da oldukça yüksektir ve verileri hızlı bir şekilde işleyebilir.

SQLite’in avantajlarından biri de taşınabilirliğidir. Veritabanı dosyaları, mobil cihazların belleğinde saklanır ve uygulama güncellemeleri veya farklı cihazlara geçişler sırasında veriler korunur. Bu da kullanıcıların verilerini kaybetmeden uygulamalarını güncelleyebilmelerini sağlar.

SQLite, mobil uygulama geliştirme sürecinde veritabanı yönetimi için güvenilir ve etkili bir seçenektir. Hem küçük ölçekli uygulamalar hem de büyük ölçekli uygulamalar için ideal bir çözümdür.

Firebase

Firebase, mobil uygulama geliştirmede önemli bir rol oynayan bir platformdur. Firebase, kullanıcı yönetimi ve veritabanı yönetimi gibi birçok özelliği içerisinde barındırır. Mobil uygulamaların kullanıcılarını kaydetmek, oturum açma işlemlerini yönetmek ve kullanıcı verilerini saklamak için Firebase kullanılabilir.

Firebase’in veritabanı yönetimi için sunduğu birçok seçenek vardır. Firebase Realtime Database, uygulamalarınızın gerçek zamanlı olarak senkronize edilmesini sağlar ve kullanıcıların anlık güncellemeleri görmesine olanak tanır. Firebase Firestore ise daha gelişmiş bir veritabanı çözümüdür ve daha karmaşık veri yapılarına ve sorgulara olanak sağlar.

Firebase ayrıca kullanıcı yönetimi için de kullanılabilir. Firebase Authentication, kullanıcıların oturum açma ve kaydolma işlemlerini kolayca yönetmenizi sağlar. Kullanıcıların e-posta ve şifreleriyle veya sosyal medya hesaplarıyla oturum açmalarını sağlayabilirsiniz. Firebase ile kullanıcıları doğrulayabilir, parolaları sıfırlayabilir ve daha fazlasını yapabilirsiniz.

Cloud Storage

Mobil uygulamaların geliştirilmesi sürecinde, verilerin güvenli ve erişilebilir bir şekilde depolanması önemlidir. Bu noktada, bulut depolama hizmetleri devreye girer. Bulut depolama, mobil uygulamaların verilerini sunucularda saklamayı ve kullanıcılara istedikleri zaman erişim imkanı sağlamayı amaçlar.

Bulut depolama hizmetlerinin kullanımı, birçok avantaj sunar. İlk olarak, verilerin fiziksel bir cihazda değil, bulut tabanlı sunucularda saklanması, veri kaybı riskini azaltır. Ayrıca, kullanıcılar verilerine herhangi bir cihazdan erişebilirler, böylece mobil uygulama deneyimleri daha esnek hale gelir. Bulut depolama ayrıca veri paylaşımını kolaylaştırır ve işbirliği yapmayı daha etkili hale getirir.

Bulut depolama hizmetleri genellikle ücretli olarak sunulur, ancak genellikle kullanım miktarına göre ödeme yapılır. Bu da geliştiricilere maliyet avantajı sağlar. Ayrıca, bulut depolama hizmetleri genellikle güvenlik önlemleriyle desteklenir, bu da verilerin güvende ve korunaklı bir şekilde saklanmasını sağlar.

Sıkça Sorulan Sorular

  • Mobil uygulama geliştirmek için hangi platformu seçmeliyim?

    Platform seçimi, hedef kitleniz, uygulama amacınız ve bütçenize bağlı olarak değişebilir. Android ve iOS, en popüler mobil platformlardır. Android, geniş bir kullanıcı tabanına sahipken, iOS daha yüksek gelir getirebilir. Seçtiğiniz platforma göre geliştirme araçları ve programlama dilleri de değişiklik gösterebilir.

  • Mobil uygulama geliştirmek için hangi programlama dillerini kullanabilirim?

    Java ve Kotlin, Android uygulamaları için yaygın olarak kullanılan programlama dilleridir. Swift ise iOS uygulamaları için tercih edilen bir dil olarak öne çıkar. Her dilin kendine özgü avantajları ve kullanım alanları bulunmaktadır. Seçiminiz, hedef platforma ve projenizin gereksinimlerine bağlı olmalıdır.

  • Mobil uygulama tasarımında kullanıcı deneyimi (UI/UX) nasıl önemlidir?

    Kullanıcı deneyimi, bir mobil uygulamanın başarısı için kritik öneme sahiptir. Kullanıcı dostu bir arayüz ve akıcı bir deneyim, kullanıcıların uygulamanızı tercih etmesini sağlar. Tasarımın kullanıcı ihtiyaçlarına uygun olması, kolay gezinme sağlaması ve görsel olarak çekici olması önemlidir.

  • Mobil uygulamalar için hangi veritabanı yönetim sistemlerini kullanabilirim?

    SQLite, mobil uygulamalarda sıkça tercih edilen bir veritabanı yönetim sistemidir. Hafif ve yerel bir veritabanı sunar. Firebase ise kullanıcı yönetimi, gerçek zamanlı veritabanı ve bulut depolama gibi özellikleriyle mobil uygulama geliştirmede kullanılan bir platformdur. Bulut depolama hizmetleri de mobil uygulamalar için veri saklama ve paylaşma konularında tercih edilebilir.

Bir Cevap Yaz

Admin Hakkında

Bir Cevap Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *